TEMİZ BESLENME NEDİR?
Temiz beslenme (eating clean ya da clean eating) uzun zamandır beslenme dünyasının yakından ilgilendiği ve gündemini meşgul eden konuların başında. Bu akım insanların diyet yapmalarının, sağlıksız kilo vermelerinin önüne geçerek düzgün, vücudumuzun ihtiyaçları doğrultusunda beslenmemizi hedef alıyor. Böylelikle düzensiz beslenmeden tutun beslenme bozukluğuna hatta obezite gibi beslenme rahatsızlıklarının dahi önüne geçileceği düşünülüyor.
Söz konusu olan tüm işlenmiş gıdaları hayatımızdan çıkarmak. Tamamen doğanın verdiği, sağlıkla yetiştirilmiş meyve ve sebzelerle, proteinlerce zengin tahıllar ve kuru yemişlerle beslenmeye başlıyor, mutfağa daha çok girip, daha çok yemek yapmaya da özendiriyor bu beslenme şekli. Beraberinde bedenen ve psikolojik olarak daha mutlu bireyler olmamamıza da yardımcı oluyor. Kısacası tüm işlenmiş gıdalara, yapay ürünlere, hormonlu, nasıl yetiştirildiği bilinmeyen meyve ve sebzelere, katkılı gıdalara, fast food besinlere ve gazlı ürünlere elveda demenin yolu temiz beslenmeden geçiyor.
Baştan anlaşalım ve kabul edelim ki ilk aşamada alışkanlıklarımızı bırakmak çok zor olucak. Ama kendimize zaman tanıya tanıya, yavaş yavaş temiz beslenmeyi hayatımızın ortasına oturtacağımız da kesin. İlk aşamada yapmamız gereken şeyler işlenmiş ürünleri elimizden geldiğince, daha sonraları da tamamen hayatımızdan çıkarmak. Çünkü temiz beslenmenin temeli işlenmiş gıdaları tamamen hayatımızdan çıkarma mantığına dayanıyor. Kısacası; market raflarından alıp, buzdolabına koyduğumuz çoğu ürüne ''güle güle'' deme vakti. Bu ürünler; hazır çorbalardan hazır ekmeklere, asitli içeceklerden sucuk, salam gibi et çeşitlerine, içerisinde katkı maddesi bulunan bisküvi, kek gibi ürünleri bir daha alışveriş listemimize almamız gerekiyor. Beraberinde yapay şekeri tamamen tüketmemek ve tuzu olabildiğince azaltmak da gerekiyor. Tuzu tamamen tüketmemek vücudumuz için çok da faydalı olmayacaktır.
Topraktan, çiftlikten gelen ürünleri tüketmeye ve pazardan alışveriş yapma alışkanlığı kazanmaya başlayın. Marketten alışveriş yaparken içindekiler kısmına bakmayı alışkanlık haline getirin. Alışveriş listelerinizi bu şekilde güncelleyin. Aktarlardaki çaylar da en yakın dostlarınızdan olsun. Bol meyve-sebze, proteinlerce zengin tahıllar, kuru yemişler eşliğinde doldurduğumuz sepetimizle eve geliyor, kollarımızı sıvayarak artık mutfağa girmemiz gerekiyor. Zeytinyağında pişmiş, ızgara edilmiş yemekler, şekersiz, meyve ağırlıklı tatlılar, ev yapımı yoğurtlar, kefirler, ekmekler, peynirler artık beslenmemizin en önemli oyuncuları olucak. Bu şekilde mutfak alışkanlıklarımız dahi ufak ufak değişmeye başlayacak.
Söz konusu olan tüm işlenmiş gıdaları hayatımızdan çıkarmak. Tamamen doğanın verdiği, sağlıkla yetiştirilmiş meyve ve sebzelerle, proteinlerce zengin tahıllar ve kuru yemişlerle beslenmeye başlıyor, mutfağa daha çok girip, daha çok yemek yapmaya da özendiriyor bu beslenme şekli. Beraberinde bedenen ve psikolojik olarak daha mutlu bireyler olmamamıza da yardımcı oluyor. Kısacası tüm işlenmiş gıdalara, yapay ürünlere, hormonlu, nasıl yetiştirildiği bilinmeyen meyve ve sebzelere, katkılı gıdalara, fast food besinlere ve gazlı ürünlere elveda demenin yolu temiz beslenmeden geçiyor.
Baştan anlaşalım ve kabul edelim ki ilk aşamada alışkanlıklarımızı bırakmak çok zor olucak. Ama kendimize zaman tanıya tanıya, yavaş yavaş temiz beslenmeyi hayatımızın ortasına oturtacağımız da kesin. İlk aşamada yapmamız gereken şeyler işlenmiş ürünleri elimizden geldiğince, daha sonraları da tamamen hayatımızdan çıkarmak. Çünkü temiz beslenmenin temeli işlenmiş gıdaları tamamen hayatımızdan çıkarma mantığına dayanıyor. Kısacası; market raflarından alıp, buzdolabına koyduğumuz çoğu ürüne ''güle güle'' deme vakti. Bu ürünler; hazır çorbalardan hazır ekmeklere, asitli içeceklerden sucuk, salam gibi et çeşitlerine, içerisinde katkı maddesi bulunan bisküvi, kek gibi ürünleri bir daha alışveriş listemimize almamız gerekiyor. Beraberinde yapay şekeri tamamen tüketmemek ve tuzu olabildiğince azaltmak da gerekiyor. Tuzu tamamen tüketmemek vücudumuz için çok da faydalı olmayacaktır.
Topraktan, çiftlikten gelen ürünleri tüketmeye ve pazardan alışveriş yapma alışkanlığı kazanmaya başlayın. Marketten alışveriş yaparken içindekiler kısmına bakmayı alışkanlık haline getirin. Alışveriş listelerinizi bu şekilde güncelleyin. Aktarlardaki çaylar da en yakın dostlarınızdan olsun. Bol meyve-sebze, proteinlerce zengin tahıllar, kuru yemişler eşliğinde doldurduğumuz sepetimizle eve geliyor, kollarımızı sıvayarak artık mutfağa girmemiz gerekiyor. Zeytinyağında pişmiş, ızgara edilmiş yemekler, şekersiz, meyve ağırlıklı tatlılar, ev yapımı yoğurtlar, kefirler, ekmekler, peynirler artık beslenmemizin en önemli oyuncuları olucak. Bu şekilde mutfak alışkanlıklarımız dahi ufak ufak değişmeye başlayacak.
Faydaları saymakla bitmiyor aslında. İlk aşamada birçok ürünü hayatınızdan çıkaracağınız için elbetteki bir kilo kaybı söz konusu olacağı aşikar. Çünkü normal beslenme alışkanlıklarınızın dışında vücuda alışık olmadığı, yepyeni alışkanlıklar kazandırıyor olucaksınız. Daha çok bitkisel protein ağırlıklı bir biçimde besleneceğiniz için uzun süreli tokluk hissi, temiz beslenmeye başlamanızın hemen ardından gözlemleyeceğiniz bir başka farklılık olucak.
Meyve ve sebzelerle besleneceğiniz için vücudunuzda ödem, şişlik benzeri durumlar daha az yaşanmaya başlayacağı da temiz beslenmenin faydalarından biri. Tüm bunların yanında kalp ve damar rahatsızlıklarının önüne temiz beslenerek geçileceği, beslenmeye bağlı daha birçok rahatsızlığın semptomlarının temiz beslenme yardımıyla önüne geçileceği de bir başka faydası olarak görülüyor. Meyve ve sebzelerin, kuru yemişlerin ve protein yüklü tahılların gücüne dayanacağınız için kendinizi daha enerji dolu, sağlıklı hissedeceğiniz kesin. Cildinizin parlaklık sırrı da beslenme şekliniz olucak.
Yorumlar
Yorum Gönder